top of page

Demir Yürek

  • Yazarın fotoğrafı: Ergün Yavuz
    Ergün Yavuz
  • 25 Mar 2015
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Eki 2018


2222 yılında dünyanın ortasına düşen cisim hakkında haber almaya çalışan gazeteci Shaw, fotoğraf makinesiyle cismi görüntülemeye çalışırken aniden kulakları sağır eden bir ses duydu. Kulağında muhteşem bir çınlamayla gözlerini aralayan Shaw etrafa baktı, biraz önce cismi incelemek için orada toplanan kalabalıktan kimse kalmamıştı. Herkes can havliyle kaçışıyordu. Kimse karşı saldırıya geçme cesaretini ve fırsatını bulamadan sadece kaçıyor ve ölüyordu. Shaw’ın fotoğraf makinesi parçalanmıştı, bunu içerleyen Shaw ayağının kırıldığını fark etti, ölmemek için, kendini kaldırdı, hemen oradan uzaklaşıp patlamanın uzağında bir yere doğru uzaklaştı. Cisim dünyaya gönderildikten iki hafta sonra patlamıştı. Tüm bu süreç boyunca, cismin içindeki kameralar tarafından, dünyanın ele geçirilmesi için gereken donanım ve bilgi depolanmıştı, ne de olsa tanrı da yedi günde yapmıştı bu dünyayı, iki katı sürede neden keşfedilmeyecekti. Cismin patlamasıyla etrafa saçılan demir parçaları kendini çoğaltarak büyüyen demir adamlara dönüştüler ve etraftaki güvenlik için bulunan güçlere nokta atışları yaparak herkesi öldürdüler. Dünya teknolojisinin beş yüzyıl önünde bir saldırı ve hızla akıl almaz bir şekilde gerçekleşti her şey, sivil olduklarına inandıkları “zararsız ”kişileri öldürmüyor, görünmez bir depo olarak kullandıkları bir havuza gönderiyorlardı. Shaw ayağındaki kırık sebebiyle olayları uzaktan seyretti, onlar tarafından yakalanmadı, bir enkazın altında olan biteni seyretti. Cismin bulunduğu bölgedeki yaklaşık 100 binlik nüfus bir saat içinde ciddi bir kayba uğramıştı, Shaw tüm bu olanları sadece seyretmekle yetindi. Demir adama dönüşen cisimler tekrar kendilerini içine koyabilecekleri büyük bir cisim oluşturdular ve dünyanın farklı bir bölgesine doğru keşfe çıkmak için hareket ettiler. Bu cismi ve bunun kontrolünü sağlayan güç kripton gezegeninden dünyadaki yaşamı sonlandırmak için göndermişti. Dünya ile kendi gezegenlerini birleştirmek için, dünyada kendilerine karşı savaşan herkesi yok etmek için gönderilmişlerdi. Yaklaşık on günlük bir sürecin ardından evrendeki tüm kolluk güçler(zararlı) imha edilmişti, evren ve içindeki insanlar kaynatılıp yok edilmeye hazırlanmıştı..

Kıyamet kalabalığını andıran bir ortamda dünyaya seslenen kripton tanrısı gezinirken yerde Shaw’ın makinesini gördü ve hemen eline aldı. Bir fotoğraftan diğerine geçerken yaptığı yıkımın insanların üzerinde oluşturduğu durumu gördü, Shaw’ın gözünden dünyaya saldıran bir cismin görüntüsüydü bu. Kendinden beklenilmeyen bir şey yaparak cisim olarak gönderilen ordusunu o bölgeye çağırdı, ölmeyi bekleyen insanlara ,kendilerini esir alacak bir güç olmadığını söyleyerek onlara özgürlüklerini verdi, ve insansız bir gezegene giderek bu bol yıkımlı sürecine insansız bir gezegende devam etmesi gerektiği kararını verdi. Eğer bunu yapmasaydı Shaw’ın makinesinin ana merkeze gönderdiği fotoğraf sayesinde dünyanın son bölgesinde bu cismi yok etmek hazırlanan ve hiç beklemedikleri bir saldırıyla karşılaşacaklardı. Shaw’ın kamerasın insanlık tarihinin dünya üzerinden silinmesini engellerken ,dünyanın 4/3ünü yok eden Kripton tanrısını da böylelikle korumuştu.

25/03/2015/ISTANBUL

 
 
 

コメント


Yazı: Blog2_Post

©2018 by Ergün Yavuz. Proudly created with Wix.com

bottom of page