top of page

Çocukça Kaybolmak

  • Yazarın fotoğrafı: Ergün Yavuz
    Ergün Yavuz
  • 5 Eyl 2016
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 2 Eki 2018

Bir çocuğun kalbine akan her gözyaşı, ona sevgiyle dokunmak istemeyenlerden kaynaklanır. Ve o gözyaşı, minik elleriyle kendi kafasına dayadığı silahla peydahlanır.

Ölüm denilen sonsuzluk denizine kendini atmak için, sabırsızlık ve iştahla tabancayı kafasını dayamış ve ellerini mutluluğun cehennemine atacağını sanarak nefesini tutmuştu. Kendini duvara dayadı, tek eliyle duvarın soğukluğunu kontrol etti, etraftaki kalabalıktan etkilenmemişti, duvarın kabarıklığını avucunun içinde hissetti ve üşüyen çıplak ayaklarının farkına vardı.

Ölümün soğukluğunu akıttığı sıcak gözyaşlarıyla dengelemeye çalıştı. Kafasına dayadığı silahın onu ne hale sokacağından habersiz olacaktı ki içinde yaşadığı korkuya aldırmadan kararlılığına devam etti. İçindeki anlık ve temelsiz hüzün, ölümden duyduğu korku değildi, onu mutsuz eden ailesinin onu terk etmesi ve onu yanlarında getirmek istemeyişlerinde saklıydı. Vazgeçilmiş bir çocuk olduğu için, hür ve aptal iradesiyle onurlu olduğunu düşündüğü, ölüm oyununu oynamaya karar verdi. Etrafta tanıdık bir ses görmek istemesine rağmen, oldukça kararlı bir vazgeçiş paradoksu sergiliyordu. Bir çocuğun gözyaşları bu kadar değersiz olamazdı. Dünyada hiçbir güç bir çocuğun kendisini öldürmesini sağlayacak kadar anlamlı olamazdı.

Bir çocuğun dünyasına girdiğinizde onun hayatı algılamasını ve hissettiklerini, onun balon olan sümüğündeki şeffaflıkta görebilirsiniz. Hayatının içine kirli renkler sokularak bu kişinin kendi yaşamını sonlandırmasına her şey sebep olmuş olabilirdi. Etraftaki sirenlere aldırmadan, gösteri gibi algılanan isyanına devam etti, kararlıydı çünkü neyi isteyip istemediği biliyordu. Gözlerinde, dudaklarından dökülecek acının kelimeleri heceleniyordu. Korkularımızı defetmeye çalışırken kendimizi bu dünyadan uzaklaştırmanın aslında hiç bir önemi yoktur, herkesin korkularından kurtulma şekli farklıdır. Onun ölümü arzulaması, üzerindeki çizgi karakterin varlığı kadar sıra dışıdır aslında, ama o dogmatik inançlarıyla oluşturduğu bir dünyada olmadığını hissedince, nefes almasının manasız olduğunu fark edecektir. Karakterli bir çocuğun kendini yaşamdan soyutlayarak ölüme meydan okumasına inanmak için, gözlerinizi ovuşturmanıza gerek yoktur. Gördükleriniz sizin gerçeklik kavramınız üzerine inşa edilen, iki katlı bir cesaret taşır. Çocuğun gözlerindeki cesaret, korkunun ifade edilmeyişinden ileri gelir, onun hisli duygularını anlatan bir kavram yoktur çünkü ve olmayacaktır.

Masumiyetin esrarengiz karanlığını, gözyaşlarıyla sulayarak cesaret fitillerini kudretle ateşledi, sonsuzluk denizinde bir zerrecik olmanın maneviyatıyla gözlerini kapatarak tetiğe bastı ve sonsuzluğa uçtu.

05/09/2015/ISTANBUL

 
 
 

Yorumlar


Yazı: Blog2_Post

©2018 by Ergün Yavuz. Proudly created with Wix.com

bottom of page